Menu

Uzun yaşamın sırrı 'akıl tepsisinde'

Esprili ve olumlu bir yaşam tarzının uzun yaşamla ilişkili olduğunu ifade eden Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, NPİSTANBUL Yönetim Kurulu Başkanı, Psikiyatrist Prof.

GİRİŞ: 03 Nisan 2025 - 11:00
Uzun yaşamın sırrı 'akıl tepsisinde'
Fotoğraf : BEYAZ

Uzun yaşamın sırrı ‘akıl tepsisinde’

Mutlu ve uzun yaşamanın ilacı denge!

Esprili ve olumlu bir yaşam tarzının uzun yaşamla ilişkili olduğunu ifade eden Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, NPİSTANBUL Yönetim Kurulu Başkanı, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, uzun ve sağlıklı bir yaşam için sadece beden sağlığına değil, zihinsel aktivitelere de önem verilmesi gerektiğini söyledi. 

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: 

“Vücudumuzda müthiş bir eczane var. Bu eczaneyi iyi kullanırsak Longevity’i, uzun yaşamı sağlamış oluruz.” 

Bencil kişilerin zihinsel esnekliği yapamadığını dile getiren Prof. Dr. Tarhan, “İnatçı kişiler mutlu olamazlar. İnatçı kişiler Longevity’i iyi yapamazlar. Burada akıl tepsisi çok önemli. Akıl tepsisinde ne var? Sağlık, varlık ve bilgelik dengesi.” dedi.

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, NPİSTANBUL Yönetim Kurulu Başkanı, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Longevity (sağlıklı uzun ömürlülük) kavramını değerlendirerek, “Ruh, beyin, beden üçgeninde Longevity” konusunu ele aldı.

157 yaşına kadar yaşayan Zara Ağa, hep esprili bir hayatı olduğunu söylüyor!

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Longevity”, uzun yaşam kavramının yeni bir konu olmadığını dile getirdi. Tarhan, “Zara Ağa'yı biliyor musunuz? 157 yaşında vefat etmiş. O kadar uzun yaşadığı için o zaman Amerika'da Londra'da Budapeşte'de uzun yaşamanın sırları ile ilgili davet edilmiş, konuşmuş, fotoğraflar çekilmiş. 1777, Bitlis doğumlu, İstanbul'da hamallık yapmış. İstanbul Belediyesi'nde çalışmış. Kendisine sormuşlar ‘bunu neye borçlusun?’ diye. Zara Ağa, hayatında asla içki, tütün içmediğini söylüyor. Yoğurt, süt ile beslendiğini ve hep esprili bir hayatı olduğunu söylüyor.” dedi.

Esprili ve olumlu bir yaşam tarzının önemi…

Esprili ve olumlu bir yaşam tarzının uzun yaşamla ilişkili olduğunu ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Nobel Ödülü almış olan nöropsikiyatrist Eric Kandel ile Los Angeles'taki bir konferansta sohbet ettim. O da şu anda 95 yaşında… O bana; ‘Her şeyden keyif alırım’ dedi.  Viyana doğumlu. Holokost’tan kaçan ailelerden. Esprili, küçük şeylerden mutlu olmayı başarmış birisi.” diye konuştu.

Uzun yaşamın sihirli kavramı keyifli ve mutlu yaşam…

Longevity'nin (uzun yaşamın) sihirli kavramının keyifli ve mutlu yaşam olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Esprili yaşa. Stres altında olsa bile hayata olumlu bakmayı başarabilmek, uzun ömürlü olmanın en önemli sırlarından biri olabilir. Hücrelerimiz nasıl yaşlanıyor? Nasıl ölüyor? Bu Longevity de çok önemli. Programlanmış hücre ölümleri var. Kendi kendine çoğalıyor ve zamanı gelince hücre ölümü oluşuyor. Bu süreçte otofaji de önemli bir rol oynar. Açlık da aynı şekilde... Hücrelerin yaşlanmasını yavaşlatıyor ve otofaji yapıyor. İnsan aç kaldığı zaman yaşam kalım programı beyinde harekete geçiyor.   Vücudumuzdaki sistem kendini yenilemeye başlıyor.” ifadesinde bulundu.

 

Modernizmin getirdiği hızlı, haz odaklı, sorumsuz ve sınırsız yaşantının vücudun çalışan akıllı sistemini bozduğunu anlatan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bir iş adamı ‘Ben bir milyar dolar bütçeyi yönetiyorum ama tansiyonumu yönetemiyorum’ dedi. Bu bir panik bozukluk. O derece kontrol duygusu yüksek ki her şeye hükmetmek, her şeyi kontrol etmek, her şeyi domine etmek istiyor. Kapital sistem de bunu destekliyor. Daha çok ekonomik hareketlilik olsun diye... Ama insanlar bir şekilde kullanılmış oluyorlar. Bunun farkına varabilenler, sedanter yaşayabilenler daha mutlu olabiliyorlar, daha uzun yaşayabiliyorlar.” şeklinde konuştu.

Beyin de kas gibi çalışıyor ve kullandıkça zihinsel kapasitesi artıyor

Yaşam stilinin önemine de işaret eden Prof. Dr. Tarhan, sağlıklı bir yaşam için koruyucu ve riski azaltıcı faktörlere dikkat edilmesi gerektiğini, bunlar arasında ideal kilo kontrolü, düzenli fiziksel egzersiz, dengeli beslenme ve zihinsel aktivitelerin yer aldığını, beynin de kas gibi çalıştığını ve kullandıkça zihinsel kapasitenin arttığını anlattı.

Bazı insanların süper yaşlılar olarak adlandırıldığını, bu kişilerin 80 yaşında olmalarına rağmen zihinsel performanslarının 55 yaş seviyesinde olabildiğini ifade eden Prof. Dr. Tarhan, aktif bir yaşam tarzı, sosyal gelişim ve zihinsel egzersizlerin önemli olduğunu, uzun ve sağlıklı bir yaşam için sadece beden sağlığına değil, zihinsel aktivitelere de önem verilmesi gerektiğini söyledi. 

İdeal olan sağlıklı yaş almak

Telomer uzunluğunu muhafaza etmenin sağlıklı yaşam ve uzun yaşam anlamına geldiğini dile getiren Prof. Dr. Tarhan, şöyle devam etti: 

“Telomerler, bize doğuştan verilmiş bir kredi gibidir. Bu krediyi bir günde de tüketebilirsiniz, 80 yılda da… İnsanlar doğuştan eşit telomerde doğuyor. Kendine iyi bakan biri uzun yıllar yaşayabilirken, iyi bakamayan hızlı yaşlanıyor. Obezite, diyabet, tansiyon, Alzheimer gibi hastalıklar da telomeri hızla tüketiyor. İnsan vücudunun hızı ve ritmi doğanın hızı ve ritmine uygun olmalı ve doğru kullanılmalı. Uzun yaşama daha önce antiaging deniyordu. Yaşlanma karşıtı deniyordu. Artık yaşlanma karşıtı olmak yerine sağlıklı yaşlanabilmek, sağlıklı uzun yaşanabilmeyi hedefleniyor.  İdeal olan sağlıklı yaş almaktır.” 

Uzun ömürlülük için genel yaşam tarzı da önemli!

Uzun ömürlülük için stres yönetimi, beslenme, egzersiz ve genel yaşam tarzının önemine işaret eden Prof. Dr. Tarhan, insan gelişiminde genetikten çok epigenetik mekanizmaların devreye girdiğini, ancak epigenetik mekanizmaların da kişinin isteğine bağlı olarak değişebildiğini ifade etti.

Beynin plastik bir organ olduğunu ve devamlı değişebildiğini dile getiren Prof. Dr. Tarhan, heykeltraş gibi beynin işlenmesi gerektiğini, beynin nöroplastik organ olduğunu söyledi.

Vücut müthiş bir eczane!

Nörobilime göre beynin dopaminle haz ve keyif yakaladığını, spor esnasında beynin endorfin salgıladığını ve endorfinin de keyif ve ağrı kesici özelliği olduğunu, mitokondrilerin vücudun sobası gibi işlev gördüğünü anlatan Prof. Dr. Tarhan, şunları kaydetti:

“Spor yaparken vücut adenozin salgılıyor. Adenozin de günde beş bin adım atan kişilerde, belli bir ritimde yaşayan kişilerde stabil şekilde oluyor. Vücudumuzda müthiş bir eczane var. Bu eczaneyi iyi kullanırsak longevitiyi, uzun yaşamı sağlamış oluruz. Keyif vücutta kısa vadeli etki ama anlam arama, ideal peşinde olma mutluluk hormonu ve bağlanma hormonu salgılatıyor. Mutluluk hormonu seratonin… İnsan haz odaklı yaşarsa, makam, şöhret, para gibi kısa vadeli zevkler düşünürse beyin devamlı dopaminle mutlu olmaya çalışır. Anlam arayan, soyut düşünen, bir fikri ideal haline getiren insanlar uzun vadede serotonini beyinde harekete geçirdikleri için iç huzur yakalıyorlar. Manevi yaşamı yakalayan kişilerde de bunlar salgılanıyor. Çünkü onlar büyük bir anlamın parçası olmayı hedefliyorlar. Yüksek bir güce bağlanmayı hedefliyorlar. Bağlanma hormonu oksitosin salgılanıyor. Bağlanma hormonu en çok emziren annelerde salgılanır.”

Bağışıklık hücreleri için hamur işlerine dur demek gerekiyor

Yüksek güce, yüksek bir anlama, bir yaratıcıya bağlanma duygusunun da beyne oksitosin salgılattığını söyleyen Prof. Dr. Tarhan, bağışıklık sisteminin de önemli olduğunu, düşüncelerle bağışıklık sisteminin iletişim içinde olduğunu, beyin ile bağırsağın birbirini etkilediğini, karbonhidrat ağırlıklı beslenmenin bu iletişimi bozduğunu, bağışıklık hücreleri için hamur işlerine dur demek gerektiğini kaydetti.

Sağlıklı nefes almak zihinsel sağlığı da olumlu etkiliyor

“Sağlıklı nefes almak çok önemlidir. Doğru nefes teknikleri sadece beden sağlığımızı değil, zihinsel sağlığımızı da olumlu etkiler. Derin nefes almak stresi azaltır.” diyen Prof. Dr. Tarhan, “Sağ elinizi kalbin üzerine koyuyorsunuz. Sol elinizi karna koyuyorsunuz. Rahat bir yere yaslanıyorsunuz. Gözleri kapatıp bir, iki diyecek kadar nefes, üç, dört diyecek kadar tutuyorsunuz, beş, altı, yedi, sekiz diyecek kadar veriyorsunuz. Bunu herhangi bir stres altında yapın. Beynin oksijenlenmesi artıyor. Otonom sinir sistemini eğitmiş oluyoruz. Parasempatik sistemi devreye giriyor, rahatlıyorsunuz. Basit bir egzersiz hemen stres hormonunu azaltan, kasları gevşeten bir egzersiz.” dedi.

Baldır kasları kalbin yükünü azaltıyor

Baldır kaslarının ikinci kalp işlevi gördüğünü de dile getiren Prof. Dr. Tarhan, “Kanada'daki bir üniversitede yapılan bir araştırmada, altı ay boyunca bir saat tempolu yürüyüş yapıyorlar, yalnızca yürüyüşle egzersiz yapılıyor. Kadınların beyninin düşünme, hafıza fonksiyonunda hacim artışı olduğu görülüyor. Yürüyüş yapıldığında baldır kasları kasılıyor, kanı pompalıyor. Kalbin önündeki yükü azaltıyor. Kalbin yükü hafifletiliyor. Adrenalin salgılanıyor yürüyüş yaparak ve vücuttaki enerji seviyesi artıyor. En güzeli tempolu yürüyüş. Hızlıya yakın yürüyüş. Bu sadece beden için değil beyin için de çok faydalı.” diye konuştu.  

Uzun ve mutlu yaşayanların ortak özelliği sosyal desteklerinin yüksek olması

Beyin için folik asit, B12 ve D vitaminin de çok önemli olduğunu, beyni koruduğunu ifade eden Prof. Dr. Tarhan, “Sosyal etkileşim de çok önemli. Yaşlılarda erken ölümle ilgili bir risk faktörü de yalnızlık. Sosyal bağları çok olanların ortalama yaşları daha uzun oluyor. Harvard'ın 75 yıl sürmüş bir çalışması var. Bu raporda uzun ve mutlu yaşayanların ortak özelliği sosyal desteklerinin yüksek olması. Sosyal ağı, sosyal bağları güçlü olan kişiler, ortalama ömürleri daha uzun olan kişiler. Sosyal izolasyonun toksik etkisi var. Dünyada yalnızlık epidemisi var. İngiltere'de, Japonya'da yalnızlık bakanlığı kuruldu. Dünya Sağlık Örgütü dünyada bekleyen üç büyük tehlikeden birisi olarak yalnızlığı gösteriyor.” diye anlattı. 

Değişim yapma ve ezber bozmanın da faydalı olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Tarhan, “İş yerinize hep aynı yoldan gitmeyin, farklı yollardan gidin. Hep aynı yerden alışveriş yapmayın, başka yerlerden yapın. Beynin her tarafını, bütün bölgelerini çalıştırın. Değişim yapmak önemli.” diye konuştu. 

Koku hafızayı güçlendiriyor

Kokuları kullanmanın da önemine dikkat çeken Prof. Dr. Tarhan, “Koku hafızayı güçlendiren bir şey. Ders çalışırken, bir şey yaparken güzel kokuyla çalışırsanız, o koku beyni aktive ediyor o anda. Muskat ve tarçın kokuları verimliliğini arttırır.” ifadesinde bulundu. 

Uyku esnasında beyin toksinleri temizliyor

Beyin egzersizi yapmanın, 5N1K düşünmenin zinde kalmak için çok önemli olduğunu, günde 8 saat uykunun da gerektiğini ve uykunun beynin bir nevi şarj olduğu zamanlar olduğunu kaydeden Prof. Dr. Tarhan, “Beyinde lenfatik sistem yok. Lenfatik sistem vücuttaki toksinleri, yorgunluk maddelerini, atık maddeleri temizliyor. Bütün vücutta biriken şeyleri lenf çalışır toplar damara atar, karaciğer temizler. Beyinde böyle bir yol yok, lenfatik sistem yok. Uykuda beyin hafif küçülüyor. Damarların etrafında boşluk oluşuyor, oradan boşalıyormuş. Uyku esnasında beyin toksinleri temizliyor. Uyumazsak eğer beynimizde yorgunluk maddelerinin, toksik maddelerin hepsi birikir. Onun için bol su içmek de çok önemli beyindeki toksinleri atabilmek için.” şeklinde konuştu.   

Yaşam tarzı, ruh sağlığı açısından büyük önem taşıyor

Karanlığın beş atlısı “kin, öfke, nefret, kıskançlık, düşmanlık” duygularının beyinde kimyasallar salgıladığını ve beyinde hasar oluşturduğunu vurgulayan Prof. Dr. Tarhan, stres yönetiminin önemine işaret etti.

Stressiz bir hayatın mümkün olmadığını ifade eden Prof. Dr. Tarhan, “Yaşam tarzımız, ruh sağlığımız açısından büyük önem taşıyor. Özellikle stresle olan ilişkimizi belirleyen en temel faktörlerden biri yaşam tarzımızdır. Modernizm hayatımızı pek çok açıdan kolaylaştırdı, ancak aynı zamanda beklentilerimizi yükseltti ve insanlar arasındaki rekabeti acımasız bir hâle getirdi. Bu durum, psikiyatrik hastalıkların artmasına neden oldu. Dünyada intihar oranlarının, narsisizmin ve bağımlılıkların artması bir tesadüf değil. Günümüzde, depresyona neden olan bir virüs olup olmadığı bile araştırılıyor. Aslında böyle bir virüs var: Bunun adı ‘hedonizm virüsü’ yani hazcılık virüsü. Sürekli haz peşinde koşan bireyler, haz duygusunu yaşamadıklarında daha büyük bir boşluğa düşüyor ve kendilerine zarar veriyorlar.” dedi.

Kauçuk kişilikler darbelere karşı dayanıklıdırlar ve kolay kolay kırılmazlar

İnsanların farklı stresle başa çıkma biçimlerine sahip olduklarını ve kişilikleri de “sünger, teflon ve kauçuk kişilikler” olarak üçe ayrılabildiğini anlatan Prof. Dr. Tarhan, “Sünger kişilikler, her şeyi içlerine çeker, sürekli şikâyet eder ve hep mutsuzdurlar. Onları cennete koysanız bile bir şeylerden şikâyet edeceklerdir. Hep kurban rolünü benimserler, devamlı ağlar ve kendilerini acındırırlar. Teflon kişilikler, dışarıdan zarar görmez gibi görünseler de temas ettikleri insanları yakarlar. Özellikle evlilikte, eşini yıpratan ancak kendisi umursamaz görünen tiplerdir. Bu kişiler narsisttir; başkalarını incitir, ancak kendileri için özel ve güçlü olduklarını düşünürler. Kauçuk kişilikler ise en sağlıklı olanlardır. Esneklik gösterirler, darbelere karşı dayanıklıdırlar ve kolay kolay kırılmazlar.” şeklinde konuşmasına devam etti.

Stresten korkmayın!

Psikolojik sağlamlık, zihinsel esneklikle ilgili özelliklerin strese karşı esneyebilmek, dağılmamak ve yeniden toparlanabilmek anlamına geldiğini ifade eden Prof. Dr. Tarhan, stresten korkmamak gerektiğini söyledi.

Mutlu ve uzun yaşamanın ilacı denge

Mutlu ve uzun yaşamanın ilacının denge olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Tarhan, şöyle devam etti:

“Bu dengeyi sağlamak için duygusal pozitifliğin sağlanması gerekir. Burada pozitif düşünce ile pozitif duygu arasında fark vardır. Olumlu düşünce bazen aşırı iyimserlik veya Polyannacılık gibi algılanabilir, ancak en zor olayda bile pozitif odaklı yaşayacaksınız. Bunu yapabilmek, zihinsel esneklikle ilgili bir kavram. Bencil kişiler zihinsel esnekliği yapamıyorlar. Zihinsel esnekliğin karşıtı nedir? İnatçılık. İnatçı kişiler mutlu olamazlar. İnatçı kişiler Longevity’i iyi yapamazlar. Bu nedenle doğrularda sebat etmek güzel bir şeydir ama yanlışta ısrar etmek, yanlış olduğunu bile bile devam etmek kör bir inattır bu. Uçuruma götürür kişiyi. Burada akıl tepsisi çok önemli. Akıl tepsisinde ne var? Sağlık, varlık ve değerler. Üçü bir arada. Sağlık, varlık ve bilgelik dengesi. Akıl tepsisinde üçü de bir arada olacak. Sadece sağlık odaklı olacağım, Longevity önemli diye yaşarsanız tepsinin dengesi bozulur. Sadece zenginlik peşinde koşarsanız bozulur. Bilgelik, yaşam bilgeliği de gerekiyor.”

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı : BEYAZ

BENZER HABERLER

Yorum Ekle

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir

PUAN DURUMU
O AV P
1 Galatasaray Galatasaray 30 73 77
2 Fenerbahçe Fenerbahçe 29 74 71
3 Samsunspor Samsunspor 30 45 51
4 Eyüpspor Eyüpspor 30 48 50
5 Beşiktaş Beşiktaş 30 43 49
6 Başakşehir Başakşehir 29 47 45
7 Trabzonspor Trabzonspor 30 48 42
8 Gaziantep FK Gaziantep FK 29 39 42
Tamamını Göster
16 Alanyaspor Alanyaspor 29 32 31
17 Sivasspor Sivasspor 31 41 31
18 Hatayspor Hatayspor 30 32 19
19 A.Demirspor A.Demirspor 30 26 -2
O AV P
1 Kocaelispor Kocaelispor 34 60 69
2 Karagümrük Karagümrük 35 52 60
3 Erzurumspor Erzurumspor 35 50 58
4 Gençlerbirliği Gençlerbirliği 34 45 58
5 Bandırmaspor Bandırmaspor 34 47 56
6 İstanbulspor İstanbulspor 35 56 55
7 Amed Sportif Amed Sportif 35 39 54
8 Boluspor Boluspor 35 45 52
Tamamını Göster
17 Şanlıurfaspor Şanlıurfaspor 35 43 40
18 Ankaragücü Ankaragücü 35 43 39
19 Adanaspor Adanaspor 34 28 27
20 Yeni Malatyaspor Yeni Malatyaspor 34 13 -21
O AV P
1 Liverpool Liverpool 32 74 76
2 Arsenal Arsenal 32 57 63
3 Newcastle Newcastle 33 62 59
4 M.City M.City 33 64 58
5 Nottingham Forest Nottingham Forest 32 51 57
6 Aston Villa Aston Villa 33 53 57
7 Chelsea Chelsea 32 56 54
8 Bournemouth Bournemouth 33 52 49
Tamamını Göster
17 Wolves Wolves 32 47 35
18 Ipswich Town Ipswich Town 32 33 21
19 Leicester City Leicester City 32 27 18
20 Southampton Southampton 33 24 11
O AV P
1 Bayern Munih Bayern Munih 30 87 72
2 Leverkusen Leverkusen 29 63 63
3 E. Frankfurt E. Frankfurt 29 58 51
4 RB Leipzig RB Leipzig 30 48 49
5 Freiburg Freiburg 30 43 48
6 Mainz 05 Mainz 05 30 48 47
7 Werder Bremen Werder Bremen 30 48 45
8 Mönchengladbach Mönchengladbach 29 46 44
Tamamını Göster
15 St. Pauli St. Pauli 29 25 29
16 FC Heidenheim FC Heidenheim 30 32 22
17 Bochum Bochum 30 29 20
18 Holstein Kiel Holstein Kiel 30 41 19
O AV P
1 Barcelona Barcelona 32 88 73
2 Real Madrid Real Madrid 31 64 66
3 Atletico Madrid Atletico Madrid 32 53 63
4 Athletic Bilbao Athletic Bilbao 31 49 57
5 Villarreal Villarreal 30 53 51
6 Real Betis Real Betis 31 42 48
7 Mallorca Mallorca 32 31 44
8 Celta Vigo Celta Vigo 32 47 43
Tamamını Göster
17 Las Palmas Las Palmas 32 38 32
18 Deportivo Alaves Deportivo Alaves 31 33 30
19 Leganes Leganes 32 29 29
20 Real Valladolid Real Valladolid 31 21 16
O AV P
1 Inter Inter 32 72 71
2 SSC Napoli SSC Napoli 33 52 71
3 Atalanta Atalanta 32 65 61
4 Juventus Juventus 32 49 59
5 Bologna Bologna 32 51 57
6 Roma Roma 33 48 57
7 Lazio Lazio 32 53 56
8 Fiorentina Fiorentina 32 49 53
Tamamını Göster
17 Lecce Lecce 33 23 26
18 Venezia Venezia 32 25 24
19 Empoli Empoli 32 24 24
20 Monza Monza 33 25 15
O AV P
1 Paris Saint-Germain Paris Saint-Germain 29 82 77
2 Marsilya Marsilya 30 62 55
3 AS Monaco AS Monaco 30 57 54
4 Lyon Lyon 29 57 51
5 Strasbourg Strasbourg 30 48 51
6 Lille Lille 29 44 50
7 Nice Nice 29 54 48
8 Brest Brest 29 47 44
Tamamını Göster
15 Reims Reims 29 31 29
16 Le Havre Le Havre 30 33 27
17 Saint-Etienne Saint-Etienne 29 31 24
18 Montpellier Montpellier 30 22 15
O AV P
1 Ajax Ajax 29 62 73
2 PSV Eindhoven PSV Eindhoven 29 86 64
3 Feyenoord Feyenoord 29 64 59
4 FC Utrecht FC Utrecht 29 53 56
5 FC Twente FC Twente 29 55 48
6 Alkmaar Alkmaar 29 47 46
7 Go Ahead Eagles Go Ahead Eagles 29 52 46
8 SC Heerenveen SC Heerenveen 30 38 37
Tamamını Göster
15 NAC Breda NAC Breda 29 31 31
16 Willem Willem 29 30 24
17 RKC Waalwijk RKC Waalwijk 29 35 19
18 Almere Almere 30 21 19