Menu

Konforculuk küresel bir hastalık halinde artıyor!

Günümüzde konforculuğun yaygınlaşmasının, insan sağlığı için de ciddi bir tehdit haline geldiğini kaydeden Psikiyatrist Prof.

GİRİŞ: 07 Nisan 2025 - 12:30
Konforculuk küresel bir hastalık halinde artıyor!
Fotoğraf : BEYAZ

Konforculuk küresel bir hastalık halinde artıyor!

Günümüzde konforculuğun yaygınlaşmasının, insan sağlığı için de ciddi bir tehdit haline geldiğini kaydeden Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Rahatlık hastalıkları olarak tanımlanan bir kavram var. Beş temel rahatlık hastalığı tanımlanmış. Bunlardan ikisi fiziksel, üçü ise psikolojik ya da psikiyatrik rahatsızlıklardır. Fiziksel hastalıklar arasında obezite ve hareketsizlik kaynaklı hastalıklar yer alıyor.” dedi.

Kötülüğün sebeplerinden birisinin de insandaki konformist eğilimler olduğunu vurgulayan Tarhan, konforculuğa karşı en önemli önerinin, kişinin sadece bireysel faydayı değil, toplumsal faydayı da gözetmesi olduğunu söyledi. 

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, konforculuk konusunu değerlendirdi.

Konforculuk küresel olarak bir hastalık halinde arttı

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Konfor kavramının, "konforculuk" ya da "konformizm" olarak da bilindiğini dile getirerek, “Konfor, kişinin kendi rahatına düşkünlüğü şeklinde tanımlanabilir. Konfor alanı ise kişinin kendini en rahat ve güvende hissettiği alanı ifade eder. Türkçede ‘rahatlık’ veya ‘rahatına düşkünlük’ kavramları, konforculuğu karşılıyor. Konforculuk küresel olarak bir hastalık halinde arttı. Aslında bu durum, modernizmin doğal bir sonucudur ve şaşırtıcı değildir. Teknolojik gelişmeler, ekonomik refahın artışı, toplumsal normlardaki değişimler, değer yargılarının evrimi ve beklentilerin farklılaşması gibi etkenler konforculuğu beslemiştir. Eğitim sistemi de bu süreci teşvik eden unsurlardan biri. Sadece kendi rahatını düşünen, birey odaklı bir yaşam anlayışı yaygınlaşmıştır. Bireysel faydayı toplumsal faydaya tercih ettiren yaklaşımlar küresel olarak konforculuğu teşvik etti.” dedi.

Beş temel rahatlık hastalığı tanımlanmış

Günümüzde konforculuğun yaygınlaşmasının, insan sağlığı için de ciddi bir tehdit haline geldiğini kaydeden Prof. Dr. Tarhan, “Rahatlık hastalıkları olarak tanımlanan bir kavram var. Beş temel rahatlık hastalığı tanımlanmış. Bunlardan ikisi fiziksel, üçü ise psikolojik ya da psikiyatrik rahatsızlıklardır. Fiziksel hastalıklar arasında obezite ve hareketsizlik kaynaklı hastalıklar yer alıyor. Kalp-damar hastalıkları, romatizmal hastalıklar ve diğer kronik rahatsızlıklar, yaşam tarzındaki hatalar nedeniyle ortaya çıkıyor. Özellikle ileri yaşlarda tıbbın üzerine büyük bir yük getiren birçok hastalığın kökeninde, genç yaşlardan itibaren yapılan yanlış beslenme ve hareketsiz yaşam yatıyor.” diye konuştu.

Psikiyatrik rahatlık hastalıkları neler?

Psikiyatrik rahatsızlık hastalıklarına gelince, bunlardan birincisinin bağımlılık olduğunu ve kişi zahmetten kaçınıp kolay yoldan hazza yöneldiğini, emek vererek, yorularak ve anlam arayarak mutlu olmak yerine, anlık tatmin sağlayan bağımlılık yapıcı maddelere ya da davranışlara yöneldiğini anlatan Prof. Dr. Tarhan, “İkincisi ise yalnızlıktır. Yalnızlığın temelinde de rahatlığa kaçma eğilimi yatar. Mesela eşiyle problemleri çözmek yerine ‘Boş ver, kendini düşün, sen önemlisin’ anlayışına kapılan birey, kolay yolu seçerek ilişkisini sonlandırabilir. Aynı şekilde, çocuk eğitimi gibi emek gerektiren bir süreçle uğraşmak yerine, ilgisiz kalmayı tercih eden ebeveynler, zamanla çocuklarıyla olan bağlarını kaybeder. Sonuç olarak, aile bağları zayıflar ve bireyler yalnızlaşır.” şeklinde konuştu.

Neden kötülük sıradanlaştı?

Kötülüğün sıradanlaşmasına işaret eden Prof. Dr. Tarhan, “Peki, neden kötülük sıradanlaştı? Kötülük karşısında insanlar ‘Kurulu düzen böyle istiyor’ diyerek rahatlarına düşkünlük gösterdiler ve kolay yolu seçtiler. Kötülüğe uyum sağlamak, olağan bir durum olarak kabul edildi. Oysa kötülüğü yapanlar, olağanüstü bir baskı altında değiller ya da onları kötülük yapmaya zorlayan aşırı bir etken yok. Aslında rahatlarını terk etmeme endişesiyle, rahatlarını kaybetme, sahip olduklarını kaybetme endişesiyle haksızlığa sessiz kalıyorlar, kötülüğe sessiz kalıyorlar. Kötülüğün sebeplerinden birisi de insandaki konformist eğilimlerdir.” ifadesinde bulundu.

Sahip olduklarını kaybetme korkusuyla kötülüğe karşı ses çıkaramıyorlar…

İnsanların bireysel olarak yaşamaya uygun yaratılmadığını dile getiren Prof. Dr. Tarhan, “Nörobilim araştırmaları da bunu doğruluyor. İnsan beyni, sosyal olarak onaylanmadığında tehlike devreleri harekete geçiyor. Bir kişi yalnız hissettiğinde, beynindeki bu tehlike devreleri aktifleşiyor ve topluma uyum sağlamak için taviz vermeye başlıyor. Kötülüğü görmemezlik yapıyor. İnsanlar sahip olduklarını kaybetme korkusuyla uyum sağlama çabasına giriyor ve kötülüğe karşı ses çıkaramıyorlar.” dedi.

Konforu kaybetmemek için tavizler veriyorlar…

İnsanların, konforunu kaybetmemek için hareket ettiklerini, bu durumun psikolojik savaş stratejilerinde de aynı olduğunu, güç sahiplerinin, insanları manipüle etmek için onlara sürekli vererek belli bir makama getirdiklerini ve o makamı koruma kaygısıyla da onları köleleştirdiklerini ifade eden Prof. Dr. Tarhan, “Bu, güç sahiplerinin en sık kullandığı psikolojik savaş yöntemlerinden biridir. Kişi, gönüllü ama mecburi bir şekilde tavizler vermeye başlar. Zamanla hatalar yapar ve bu hatalar zincirleme bir şekilde devam eder. İnsan beyni uyum sağlamaya programlanmıştır.” diye anlattı.

Kişi yalnız olmadığını anlarsa kendini güvende hisseder

İnsanların yalnız kaldığı zaman beyindeki tehlike devreleri harekete geçtiği için korku yaşamaya başladığını kaydeden Prof. Dr. Tarhan, “Bir insan, bir sistemin veya bir anlamın parçası olduğunu hissederse, onaylandığını fark ettiğinde yalnız olmadığını anlar ve kendini güvende hisseder. Gerçek konfor da burada başlar. Ancak bu, kısa vadeli ve ilkel bir konfordur. Peki, akıllı insanın konforu nedir? Daha büyük resmi görerek, uzun vadeli bir konfor sağlamaktır. Tıpkı teknolojideki varsayılan (default) modlar gibi, insan beyninde de doğuştan gelen bir uyum sağlama mekanizması vardır. İnsan, hayata adapte olabilmek için bazı bilgi ipuçlarına ihtiyaç duyar. Ancak sadece bilgi değil, normatif bilgi ipuçları da gereklidir. Hayatı öğrenmek için başkalarına bakıyoruz.” diye konuştu.

Evlilikte de boşanma bir alternatif değil, bir sonuç!

Konforculuğun, insanın empati becerisini ve toplumsal bağları zayıflattığını kaydeden Prof. Dr. Tarhan, şöyle devam etti:

“Empati, ‘Başkalarının hakkı nerede başlıyor, benim hakkım nerede bitiyor?’ sorusunu sormayı gerektirir. Fakat günümüzde bazı yaşam koçları ve hatta bazı psikologlar, insanlara sürekli ‘Sen önemlisin, boş ver eşini, partnerini, çocuğunu, aileni...’ gibi bireyci mesajlar veriyor. Aile kutsal değil, sen kutsalsın diyerek bireyi merkeze koyuyorlar. Bu yaklaşım, boşanma oranlarının artmasına ve yalnızlığın yaygınlaşmasına neden oluyor. Oysa sağlıklı bir ilişkide asıl önemli olan ‘Nasıl anlaşabiliriz?’ sorusuna odaklanmaktır. Karşı taraf kötü niyetli değilse, onunla uyum sağlamaya çalışmak en ideal yaklaşımdır. Ayrılmak, gitmek kolaydır, ancak bunun sonucunda yalnızlık ve başka sosyal problemler ortaya çıkabilir. Evlilikte de boşanma bir alternatif değil, bir sonuçtur. Tüm yollar denendikten sonra kaçınılmaz hale gelirse, elbette kabul edilebilir. Ancak önemli olan, tüm çabaları göstermeden, ilk fırsatta vazgeçmemektir.”

Mizaçlar farklı olabilir, ancak ortak bir gelecek için uyum içinde hareket etmek mümkün!

Küresel çapta yalnızlığın artmasının en büyük nedenlerinden biri, bireyselliğin benmerkezcilik olarak algılanması olduğunu kaydeden Prof. Dr. Tarhan, “Ne yazık ki, eski psikoloji ekolleri de bu anlayışı desteklemiştir. Ancak yeni psikoloji ekolleri, özellikle mindfulness çalışmaları ve üçüncü nesil psikoterapiler, bu bakış açısını değiştirmeye çalışmaktadır. Önemli olan, farklı karakterlere sahip insanları ortak bir amaç doğrultusunda bir arada tutabilmektir. Bir evlilikte mizaçlar farklı olabilir, ancak ortak bir gelecek için uyum içinde hareket etmek mümkündür. Aynı durum iş hayatı için de geçerlidir. Bir şirkette çalışırken herkesin sizin gibi düşünmesini beklemek, huzursuzluk oluşturur. Oysa kişileri oldukları gibi kabul etmek hem kendine hem de çevrene saygı göstermek anlamına gelir. Ne ezmeli ne de ezilmelisin. Önemli olan, ortak bir amaç uğruna birlikte çalışabilmektir.” dedi.

Konfor bireysel olabildiği gibi grupsal da oluyor! 

Konforun sadece bireysel bir kavram olarak anlaşıldığını oysa bireysel konforun ötesinde, grupsal konforun da var olduğunu dile getiren Prof. Dr. Tarhan, “Çünkü insan, doğası gereği sosyal bir varlıktır. Daha önce belirttiğim gibi, onaylanmadığında ve yalnız kaldığında beyindeki tehlike devreleri harekete geçer. Bu durum kişide kaygıyı artırır, depresif hissetmesine ve mutsuz olmasına neden olur.” ifadesinde bulundu.

Aile güvende olduğunda, birey de güvende olur!

Uyumun oluşması için ortak bir amacın gerekli olduğuna işaret eden Prof. Dr. Tarhan, “Günümüzdeki uyumsuzluğun temel sebebi amaçsızlıktır. İnsanlar yalnızca kendi bireysel hedeflerine odaklandığında, toplumsal uyum bozulur. Konforculuğa karşı en önemli öneri, kişinin sadece bireysel faydayı değil, toplumsal faydayı da gözetmesidir. Aile güvende olduğunda, birey de güvende olur.” şeklinde sözlerini tamamladı.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı : BEYAZ

BENZER HABERLER

Yorum Ekle

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir

PUAN DURUMU
O AV P
1 Galatasaray Galatasaray 36 91 95
2 Fenerbahçe Fenerbahçe 36 90 84
3 Samsunspor Samsunspor 36 55 64
4 Beşiktaş Beşiktaş 36 59 62
5 Başakşehir Başakşehir 36 60 54
6 Eyüpspor Eyüpspor 36 52 53
7 Trabzonspor Trabzonspor 36 58 51
8 Göztepe Göztepe 36 59 50
Tamamını Göster
16 Bodrum FK Bodrum FK 36 26 37
17 Sivasspor Sivasspor 36 44 35
18 Hatayspor Hatayspor 36 47 26
19 A.Demirspor A.Demirspor 36 34 2
O AV P
1 Kocaelispor Kocaelispor 38 68 72
2 Gençlerbirliği Gençlerbirliği 38 57 68
3 Karagümrük Karagümrük 38 55 66
4 İstanbulspor İstanbulspor 38 67 64
5 Bandırmaspor Bandırmaspor 38 52 64
6 Erzurumspor Erzurumspor 38 53 64
7 Boluspor Boluspor 38 66 61
8 Iğdır FK Iğdır FK 38 57 58
Tamamını Göster
17 Ankaragücü Ankaragücü 38 49 48
18 Şanlıurfaspor Şanlıurfaspor 38 45 40
19 Adanaspor Adanaspor 38 32 30
20 Yeni Malatyaspor Yeni Malatyaspor 38 14 -21
O AV P
1 Liverpool Liverpool 38 86 84
2 Arsenal Arsenal 38 69 74
3 M.City M.City 38 72 71
4 Chelsea Chelsea 38 64 69
5 Newcastle Newcastle 38 68 66
6 Aston Villa Aston Villa 38 58 66
7 N. Forest N. Forest 38 58 65
8 Brighton Brighton 38 66 61
Tamamını Göster
17 Tottenham Tottenham 38 64 38
18 Leicester City Leicester City 38 33 25
19 Ipswich Town Ipswich Town 38 36 22
20 Southampton Southampton 38 26 12
O AV P
1 Bayern Munih Bayern Munih 34 99 82
2 Leverkusen Leverkusen 34 72 69
3 E. Frankfurt E. Frankfurt 34 68 60
4 B. Dortmund B. Dortmund 34 71 57
5 Freiburg Freiburg 34 49 55
6 Mainz 05 Mainz 05 34 55 52
7 RB Leipzig RB Leipzig 34 53 51
8 Werder Bremen Werder Bremen 34 54 51
Tamamını Göster
15 Hoffenheim Hoffenheim 34 46 32
16 FC Heidenheim FC Heidenheim 34 37 29
17 Holstein Kiel Holstein Kiel 34 49 25
18 Bochum Bochum 34 33 25
O AV P
1 Barcelona Barcelona 38 102 88
2 Real Madrid Real Madrid 38 78 84
3 Atletico Madrid Atletico Madrid 38 68 76
4 Athletic Bilbao Athletic Bilbao 38 54 70
5 Villarreal Villarreal 38 71 70
6 Real Betis Real Betis 38 57 60
7 Celta Vigo Celta Vigo 38 59 55
8 Rayo Vallecano Rayo Vallecano 38 41 52
Tamamını Göster
17 Sevilla Sevilla 38 42 41
18 Leganes Leganes 38 39 40
19 Las Palmas Las Palmas 38 40 32
20 Real Valladolid Real Valladolid 38 26 16
O AV P
1 SSC Napoli SSC Napoli 38 59 82
2 Inter Inter 38 79 81
3 Atalanta Atalanta 38 78 74
4 Juventus Juventus 38 58 70
5 Roma Roma 38 56 69
6 Fiorentina Fiorentina 38 60 65
7 Lazio Lazio 38 61 65
8 AC Milan AC Milan 38 61 63
Tamamını Göster
17 Lecce Lecce 38 27 34
18 Empoli Empoli 38 33 31
19 Venezia Venezia 38 32 29
20 Monza Monza 38 28 18
O AV P
1 Paris Saint-Germain Paris Saint-Germain 34 92 84
2 Marsilya Marsilya 34 74 65
3 AS Monaco AS Monaco 34 63 61
4 Nice Nice 34 66 60
5 Lille Lille 34 52 60
6 Lyon Lyon 34 65 57
7 Strasbourg Strasbourg 34 56 57
8 Lens Lens 34 42 52
Tamamını Göster
15 Le Havre Le Havre 34 40 34
16 Reims Reims 34 33 33
17 Saint-Etienne Saint-Etienne 34 39 30
18 Montpellier Montpellier 34 23 16
O AV P
1 PSV Eindhoven PSV Eindhoven 34 103 79
2 Ajax Ajax 34 67 78
3 Feyenoord Feyenoord 34 76 68
4 FC Utrecht FC Utrecht 34 62 64
5 Alkmaar Alkmaar 34 58 57
6 FC Twente FC Twente 34 62 54
7 Go Ahead Eagles Go Ahead Eagles 34 57 51
8 NEC Nijmegen NEC Nijmegen 34 51 43
Tamamını Göster
15 NAC Breda NAC Breda 34 34 33
16 Willem Willem 34 34 26
17 RKC Waalwijk RKC Waalwijk 34 44 25
18 Almere Almere 34 23 22