Seo Paketleri
Menu

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Her gün en az 20 dakika kendinize sessiz bir zaman ayırın!"

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof.

GİRİŞ: 08 Aralık 2025 - 12:10
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Her gün en az 20 dakika kendinize sessiz bir zaman ayırın!"
Fotoğraf : BEYAZ

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bilinçli farkındalık konusunu değerlendirdi.

"Mindfulness" kavramı Türkçede "Bilinçli Farkındalık"

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, "Mindfulness" kavramının Türkçeye "Bilinçli Farkındalık" olarak çevrilmesinin yerinde bir tanımlama olduğunu belirterek"Aslında bu, bilinçli zihinsel ve duygusal farkındalık demektir. Bir zihinsel boyutu var, bir de duygusal boyutu. Bu farkındalığın üç ana ayağı var: Niyet, dikkat ve tutum." dedi. Prof. Dr. Tarhan, bu üç ayağın nasıl işlediğini şu sözlerle açıkladı:

"Birincisi niyet ayağıdır. Kişi, niyetini önüne çıkan olaylara değil, kendi gerçek hedeflerine yöneltmeyi bilmelidir. 'Kontrol bende, içinde yaşadığım olaylarda değil' duygusu önemlidir. İkinci adımda dikkat devreye girer. Niyeti tam da olsa, kişi dikkatini doğru noktaya yöneltmelidir. Üçüncüsünde ise tutum geliştirilmesi gerekir. Yaşanan zor olaylar karşısında kendi tutumunu seçebilmesi kişinin elindedir. Bütün bunları yaptığı zaman, kişi zihinsel yönetimini kendisi ele alır."

Meditasyon Mindfulness ile karıştırılıyor

Meditasyonun sıkça Mindfulness ile karıştırıldığına dikkat çeken Prof. Dr. Tarhan, ikisi arasındaki temel farkı ortaya koydu. Meditasyonun bir gevşeme tekniği olduğunu belirten Prof. Dr. Tarhan, "Meditasyonun da üç önemli ayağı vardır: Zihinsel olarak bir konuya odaklanmak, nefes egzersizleri gibi ritmik bir hareket yapmak ve genellikle rahatlatıcı bir müzik ya da ses olması… Bu üçü ile meditasyon gerçekleşir. Ancak unutmamak gerekir ki meditasyon, Mindfulness'ın kullandığı bir tekniktir sadece. Bir alt dalı, bir aracıdır. Üst konsept bilinçli farkındalıktır." ifadelerini kullandı.

Mindfulness'ın beyin üzerindeki nörobilimsel etkileri kanıtlandı

Prof. Dr. Tarhan, Mindfulness'ın beyin üzerindeki nörobilimsel etkilerinin artık kanıtlandığını dile getirerek, "Mindfulness'ın eğittiği organ beynimizdir. Birincisi, beynimizin CEO'su olan 'Kaptan Köşkü', yani frontal bölgeyi yönetmeyi öğretir. Planlama, zamanlama gibi yürütücü işlevler burada kontrol edilir. İkincisi, beynimizin alarm bölgesi olan Amigdala'yı yönetir. Tehdit karşısında harekete geçen Amigdala'dan gelen uyaranları fark edip sakin kalmayı sağlar. Üçüncüsü ise beynin 'otomatik pilotu' olan 'Default Mode Network'ü düzenler. Bu network'ün aşırı aktif olması, kaygının çok yüksek olduğunu gösterir." dedi.

Mindfulness'ın hücresel düzeyde de etkileri var

Prof. Dr. Tarhan, Mindfulness'ın hücresel düzeyde de etkileri olduğunu, Nobel ödüllü bir araştırmaya atıfta bulunarak, "Kronik stres altında, hücrelerin kaç defa bölüneceğini gösteren telomerler hızla yıpranır ve DNA hasarı oluşur. Bu da erken yaşlanmadır. Mindfulness, stresi yönetmeyi öğreterek telomerleri onaran Telomeraz enziminin daha verimli çalışmasına yardımcı olur. Yani biyolojik yaşlanmayı yavaşlatır." diye konuştu.

Amaç zor duyguları yönetmek

Mindfulness'ın yanlış anlaşılan bir yönüne de değinen Prof. Dr. Tarhan, bunun bir "pozitif düşünce" dayatması olmadığını söyledi. Prof. Dr. Tarhan, "Aşırı düşünme (overthinking), beynin yoğun bir şekilde stres hormonu salgılamasına neden olur. Bu durum, serotonin ve dopamin gibi beynin temel kimyasallarının hızla tükenmesine yol açar. Tıpkı kronik stresin telomerleri kısaltarak yaşam süresini etkilemesi gibi, beynin kimyasal seviyesini de düşürür. Peki, Mindfulness bunu nasıl engelliyor? Genellikle Mindfulness, 'anı yaşamak' olarak yanlış anlaşılıyor; oysa doğrusu 'anda yaşamaktır. 'Mindfulness demek pozitif düşünce değil; zor durumlarda, stres esnasında soğukkanlı kalma becerisine sahip olmaktır. Anda kalmaktır. Bu kişiler ya geçmişte yaşıyorlar ya gelecekte, bugünü kaçırıyorlar. Oysa felsefe basittir: Geçmişten öğren, bugünü yaşa, geleceğe bak." şeklinde konuştu.

Mevcut durumu kabul etme önemli…

Prof. Dr. Tarhan, bu süreçte mevcut durumu kabul etme kavramının da kritik olduğunu dile getirerek, "Kişinin gücünün yetmediği, değiştiremeyeceği şeyler vardır. Bunu kabul etmesi gerekir. Hoşuma gitmese de bunu yaşamam gerekiyormuş diyebilmek önemlidir. Unutmayın; bir şeye üzüldüğünüzde çaresi varsa üzülmeye değmez, çaresi yoksa üzülseniz de değişmeyeceği için yine üzülmeye değmez."

Mindfulness'ın uzun vadeli hedefler için bugünkü zorlukları tolere etme becerisi kazandırdığına da vurgu yapan Prof. Dr. Tarhan, “Niyetlenmiş davranış, beyinde tamamen farklı bir ağı çalıştırır. Kişiyi haz odaklı kısa vadeli hedeflerden çıkarıp, anlam odaklı uzun vadeli hedeflere yöneltir. Şu anda bir şeyden fedakârlık yapıyorsun, konforun kaçıyor ama bu sana 3-5 sene sonra ne kazandıracak? İşte farkındalık, bu bağlantıyı kurabilmektir." dedi.

Stres karşısında soğukkanlı kalma becerisi kazanma

Mindfulness'ın tek seferlik bir uygulama ile sonuç vermeyeceğini belirten Prof. Dr. Tarhan, bu becerinin beyne nasıl öğretildiğini bilimsel yöntemlerle anlattı:

"Bunu bir anlık yaparsanız olmuyor. Sürekli yaptığınız zaman artık stres karşısında soğukkanlı kalma becerisi kazanıyorsunuz. Hatta biz bunu Neurofeedback gibi, kişinin beyninde Alfa dalgası üretmeyi öğrettiğimiz tedavi yöntemleriyle ölçüyoruz. Kişi, ekrandaki bir oyunu oynayarak beynindeki Beta dalgalarını azaltıp Alfa dalgalarını artırmayı öğrendiği zaman, beyin bu dalgayı alet takılı olmadan da üretmeyi öğreniyor. Otomatikleşiyor."

Prof. Dr. Tarhan, bu tekniğin artık psikiyatride "dokulara saygılı hekimlik" olarak görüldüğünü belirterek, "Tıptaki klasik yöntem ameliyat etmek, en güçlü ilaçları vermektir. Bu, müdahaleci bir tekniktir. Mindfulness ise laparoskopik cerrahi gibidir. İnsanın psikolojik bütünlüğünü bozmadan, bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalığı yenmeye benzer." ifadesinde bulundu.

Farkındalık kişiyi mutsuz eder mi?

Farkındalığın kişiyi mutsuz ettiği yönündeki eleştirilere de yanıt veren Prof. Dr. Tarhan, "Mutluluktan ne anladığımız önemli. İki türlü mutluluk var: Biri hedonik mutluluk, yani haz mutluluğu. Diğeri ise anlam mutluluğu. Haz mutluluğu beynin dopamin yolaklarıyla, anlam mutluluğu ise serotonin yolaklarıyla ilgilidir. Dopamin kısa vadelidir, hızla tükenir ve beyin tekrar ister. Eğer mutluluğu sıfır stresli bir hayat olarak hedefliyorsak, bunun adı sahte mutluluktur. Nasıl paranın sahtesine özen göstermiyorsak, mutluluğun da sahtesini ayırt etmemiz gerekir. Satın alınabilen, somut şeylerden elde edilen mutluluk sahte mutluluktur." diye konuştu.

Mutsuz gözüken bir olaya üçüncü bir gözle bakın

Prof. Dr. Tarhan, farkındalık sürecinde yaşanan yüzleşme anlarının nasıl yönetileceğinin ilişkin de “Bugünün ıstırabı, yarının neşesidir. Bunu anladığınızda mutsuzluk hissini yönetirsiniz. Bunu yaparken kilit beceri gözlemci olmayı öğrenmektir. Kendi duygularına karşı da gözlemci olacaksın, dışarıdan sana sunulan duygulara karşı da... Gözlemci olduğun zaman o duygu sana bulaşmıyor, zihinsel olarak o duyguyu satın almıyorsunuz. Mutsuz gözüken bir olaya üçüncü bir gözle bakabilen kişi, olayı hemen duygusal olarak onaylamaz. Bu, kendiliğinden olmaz, öğrenilmesi gereken bir beceridir." şeklinde bilgi verdi.

Özellikle dijital çağın getirdiği hızlı ve sürekli uyaran akışına karşı "dijital detoks" ve kendine zaman ayırmanın önemini vurgulayan Prof. Dr. Tarhan, kişinin kendi ruh haline objektif bakabilmesinin modern insanın en temel ihtiyaçlarından biri olduğunu ifade etti.

Beynimiz de biyolojik bir bilgisayar gibi çalışıyor

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bir bilgisayarın ön bellek doluysa yavaşladığını, beynimizin de biyolojik bir bilgisayar gibi çalıştığını kaydederek, "Bir bilgisayar düşünün; ön belleği doluysa yavaşlar. Beynimiz de biyolojik bir bilgisayar gibi çalışıyor. Beynimizdeki algoritmaların yaklaşık yüzde 30'u genetik, yüzde 70'i ise sonradan öğrenilir. Öğrendiğimiz bu algoritmaları yeni bilgilerle yeniden yazmak gerekiyor. Eğer beynimizdeki algoritmaları değiştirmezsek, eski sorulara eski cevaplar veririz. Hâlbuki eski sorulara yeni cevaplar vermek gerekiyor. Bu, beynimizin nöroplastisite özelliğiyle ilgilidir." dedi.

Mindfulness tekniği için kişinin yaşam felsefesine göre kendisine ayırdığı bir zaman olmalı

Bu zihinsel becerinin günlük hayata nasıl entegre edileceğini de açıklayan Prof. Dr. Tarhan, "Mindfulness tekniği için kişinin yaşam felsefesine göre kendisine ayırdığı bir zaman olması gerekiyor. Bu, meditatif bir eylemdir. Aslında doğanın hız ve ritmine uygun yaşamaktır. Her gün en az 20 dakika kendinize sessiz bir zaman ayırın. Bu, kişinin rutinden kopup durup düşündüğü, yeniden değerlendirdiği bir moladır. O anda beynin 'otomatik pilotu' olan Default Mode Network harekete geçer ve beyin stres hormonlarını azaltarak rahatlar. Hatta arama motorları bile 'Search Yourself' (Kendini Ara) diyerek bu içsel yolculuğu teşvik ediyor. Hayat olumlu ve olumsuz olaylardan oluşan bir çeşnidir. Olumluyu da göreceğiz olumsuzu da göreceğiz ama olayı hızla analiz ettikten sonra olumluya odaklanacağız. Devamlı gerilime ve kronik strese hiçbir vücut dayanmaz. Bir kişinin stres yönetimini öğrenmesi gerektir. Stres yönetimini öğrenmesi bunun için beynindeki nöroplastiteyi geliştirebilmektir" diye konuştu.

Prof. Dr. Tarhan, bu pratiğin zamanla otomatikleşen bir beceriye dönüştüğünü belirterek, bir davranışın kalıcı hale gelme sürecini şöyle anlattı:

"Duyguyla düşünce birleşir ve kişi bunu kabul ederse 'inanış' olur. İnanışı altı hafta kadar tekrar ederseniz 'alışkanlık' olur. Alışkanlığı altı hafta daha devam ettirirseniz 'kişilik' haline gelir. Artık o kişi, bir olayla karşılaştığında bunu otomatik olarak yapar."

"İçsel eleştirmeni" yönetmek

Mindfulness'ın en kritik boyutlarından birinin "içsel eleştirmeni" yönetmek olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Tarhan, sözlerini şöyle tamamladı: 

"Hepimizin beyninde kendisini aşağılayan bir eleştirmen var. Mindfulness pratiği yapan bir kimse, içindeki eleştirmene 'Dur, hayır' diyebilir. 'Şu söylediğin haklı ama bu söylediğin yanlış' diyerek onu yönetebilir. Kendimizi bu eleştirmene kaptırırsak, rüzgârda yelkensiz sürüklenen bir gemi gibi savruluruz. İçimizdeki eleştirmeni yönetmek de bu sürecin önemli bir boyutudur." 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı : BEYAZ

BENZER HABERLER

Yorum Ekle

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir

PUAN DURUMU
O AV P
1 Galatasaray Galatasaray 16 36 39
2 Fenerbahçe Fenerbahçe 16 36 36
3 Trabzonspor Trabzonspor 16 30 35
4 Göztepe Göztepe 16 19 29
5 Beşiktaş Beşiktaş 16 29 26
6 Samsunspor Samsunspor 16 22 25
7 Gaziantep FK Gaziantep FK 16 23 23
8 Kocaelispor Kocaelispor 17 15 23
Tamamını Göster
15 Antalyaspor Antalyaspor 17 16 15
16 Kayserispor Kayserispor 16 15 14
17 Eyüpspor Eyüpspor 16 10 13
18 Karagümrük Karagümrük 16 14 9
O AV P
1 Amed Sportif Amed Sportif 17 39 35
2 Esenler Erokspor Esenler Erokspor 18 41 33
3 Pendikspor Pendikspor 17 30 33
4 Bodrum FK Bodrum FK 17 38 31
5 Arca Çorum FK Arca Çorum FK 17 26 29
6 Iğdır FK Iğdır FK 17 28 29
7 Erzurumspor Erzurumspor 17 30 27
8 Boluspor Boluspor 17 31 26
Tamamını Göster
17 Sarıyer Sarıyer 18 18 18
18 Ümraniye Ümraniye 17 14 18
19 Hatayspor Hatayspor 17 15 5
20 A.Demirspor A.Demirspor 17 13 -16
O AV P
1 Arsenal Arsenal 16 30 36
2 M.City M.City 16 38 34
3 Aston Villa Aston Villa 16 25 33
4 Chelsea Chelsea 16 27 28
5 C.Palace C.Palace 16 20 26
6 M. United M. United 16 30 26
7 Liverpool Liverpool 16 26 26
8 Sunderland Sunderland 16 19 26
Tamamını Göster
17 Leeds United Leeds United 16 20 16
18 West Ham United West Ham United 16 19 13
19 Burnley Burnley 16 18 10
20 Wolves Wolves 16 9 2
O AV P
1 Bayern Munih Bayern Munih 14 51 38
2 B. Dortmund B. Dortmund 15 25 32
3 RB Leipzig RB Leipzig 14 29 29
4 Leverkusen Leverkusen 14 30 26
5 Hoffenheim Hoffenheim 14 29 26
6 VfB Stuttgart VfB Stuttgart 14 25 25
7 E. Frankfurt E. Frankfurt 14 29 24
8 Union Berlin Union Berlin 14 19 18
Tamamını Göster
15 Augsburg Augsburg 14 17 13
16 St. Pauli St. Pauli 14 13 11
17 FC Heidenheim FC Heidenheim 14 13 11
18 Mainz 05 Mainz 05 14 13 7
O AV P
1 Barcelona Barcelona 17 49 43
2 Real Madrid Real Madrid 17 34 39
3 Villarreal Villarreal 15 31 35
4 Atletico Madrid Atletico Madrid 17 30 34
5 Espanyol Espanyol 16 20 30
6 Real Betis Real Betis 16 22 25
7 Athletic Bilbao Athletic Bilbao 17 14 23
8 Celta Vigo Celta Vigo 16 20 22
Tamamını Göster
17 Valencia Valencia 17 15 15
18 Girona Girona 16 15 15
19 Real Oviedo Real Oviedo 16 7 10
20 Levante Levante 15 16 9
O AV P
1 Inter Inter 15 34 33
2 AC Milan AC Milan 15 24 32
3 SSC Napoli SSC Napoli 15 22 31
4 Roma Roma 15 16 30
5 Juventus Juventus 15 19 26
6 Bologna Bologna 15 23 25
7 Como Como 15 19 24
8 Lazio Lazio 15 17 22
Tamamını Göster
17 Parma Parma 15 10 14
18 Verona Verona 15 13 12
19 Pisa Pisa 15 10 10
20 Fiorentina Fiorentina 15 12 6
O AV P
1 Lens Lens 16 28 37
2 PSG PSG 16 35 36
3 Marsilya Marsilya 16 36 32
4 Lille Lille 16 33 32
5 Lyon Lyon 16 22 27
6 Rennes Rennes 16 27 27
7 Strasbourg Strasbourg 16 25 23
8 Toulouse Toulouse 16 24 23
Tamamını Göster
15 Le Havre Le Havre 16 13 15
16 Auxerre Auxerre 16 14 12
17 Nantes Nantes 16 14 11
18 Metz Metz 16 17 11
O AV P
1 PSV Eindhoven PSV Eindhoven 16 50 43
2 Feyenoord Feyenoord 16 41 34
3 Ajax Ajax 16 30 29
4 NEC Nijmegen NEC Nijmegen 16 41 28
5 FC Groningen FC Groningen 16 24 26
6 Alkmaar Alkmaar 15 28 25
7 FC Twente FC Twente 16 25 24
8 FC Utrecht FC Utrecht 16 27 23
Tamamını Göster
15 FC Volendam FC Volendam 16 19 14
16 Heracles Heracles 16 26 14
17 NAC Breda NAC Breda 16 16 13
18 Telstar Telstar 16 19 12
SEO Paketleri Uluslararası evden eve nakliyat Uluslararası nakliyat Uluslararası taşımacılık Yurt dışına ev taşıma