Seo Paketleri
Menu

“Bilimsel tartışmaların ekranlarda değil, uzmanlar arasında kapalı ortamlarda yapılmalı"

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof.

GİRİŞ: 29 Nisan 2025 - 15:35
“Bilimsel tartışmaların ekranlarda değil, uzmanlar arasında kapalı ortamlarda yapılmalı"
Fotoğraf : BEYAZ

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Silivri açıklarında meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından toplumda yaşanan korku ve kaygı duyguları ile deprem psikolojisi konusunu değerlendirdi.

Depreme 360 derece açıyla bakmak gerekir

Depreme 360 derece açıyla bakmak gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Sadece yer bilimleri açısından bakma eğilimi kaygıyı artırıyor. Deprem sonrası psikoloji üç aşamadan oluşuyor. İlk 15 gün içerisinde yaşanan akut stres doğaldır ve genellikle kendiliğinden düzelir. Eğer bu durum dört haftayı aşarsa, posttravmatik stres bozukluğu riski ortaya çıkar. Sekiz haftayı geçtiğinde ise profesyonel klinik yardım alınması gerekir.” dedi.

Deprem korkusu kişilik yapısına göre farklılık gösteriyor

Deprem korkusunun kişilik yapısına göre farklılık gösterdiğini söyleyen Prof. Dr. Tarhan, bazı kişilerin dışarıdan sakin görünmesine rağmen içsel panik yaşayabileceğini, bu tür durumlarda soğukkanlılığın bir savunma mekanizması olduğunu, ancak çözüm bulunamadığı takdirde kronik strese dönüşebileceğini belirtti.

Deprem korkusunun artmasında belirsizlik, çaresizlik ve umutsuzluk duygularının büyük etkisi olduğuna işaret eden Prof. Dr. Tarhan, Japonya örneğine vererek, güçlü sistemlerin, toplumun deprem korkusunu azaltmada etkili olduğunu söyledi.

Sorgulamadan inanmamak lazım! 

Deprem tahminleriyle ilgili kamuoyunda yapılan çelişkili açıklamaları da değerlendiren Prof. Dr. Tarhan, şöyle devam etti:

"Her uzman kendi penceresinden bakarak açıklamalar yapıyor. Bu tür bilimsel tartışmaların ekranlarda değil, uzmanlar arasında kapalı ortamlarda, bilimsel platformlarda yapılması gerekiyor. Resmi kurumlar, uzman görüşlerini bilimsel veriler ışığında değerlendirip toplumla net, güven verici bir dille paylaşmalı. Aksi takdirde halkta daha fazla kaygı ve güvensizlik oluşuyor. Biri diyor ki ‘İstanbul'u terk edin’. Diğeri ‘Geçti bitti.’ Bunu söylerken sadece kendi penceresinden bakıyorlar. En kötü senaryoya göre hareket ediyorlar. En kötü senaryoya karşı kendi ruh halini topluma yansıtıyor. Onun için şu andaki deprem uzmanlarının söylediklerinin hepsini sorgulamadan inanmamak lazım. Yani fazla iyimser olanı da fazla kötümser olanı da.”

Topluma yeni stres faktörleri eklendi

Deprem sonrası oluşan kronik stresin toplum üzerinde ciddi etkiler oluşturduğunu belirten Prof. Dr. Tarhan “Toplumda kronik bir mutsuzluk hali var. Zaten çalkantılı bir toplumuz, buna yeni stres faktörleri eklendi. Bu tür durumlar grup stresi oluşturur ve sonuçta tartışmalar, kavgalar ve şiddet olayları artar," dedi.

Toplumda zaten var olan suç oranlarının daha da artabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Tarhan, bu gibi dönemlerde liderliğin kritik rol oynadığını ifade etti. Prof. Dr. Tarhan, “Toplum, yöneticilere ve karar vericilere güven duymazsa kriz daha da derinleşir. Liderler gerçekleri gizlerse kaygı artar. Güvenin kaybolduğu yerlerde kimse rahat edemez. Şu an Türkiye’de depremle ilgili plan ve projeler hazırlandı hissi oluşmadı." ifadelerini kullandı. 

İletişim sistemleri yetersiz kaldı!

Deprem sonrası iletişim sistemlerinin yetersiz kaldığı yönündeki eleştirileri de değerlendiren Tarhan, "İnternet ve telefon hatları çöktü. Sonrasında sadece özürler geldi. Bu tür afetlere hazırlıkta devletin düzenleyici ve denetleyici rolü çok önemli. Vatandaş vergisini ödüyor; karşılığında etkili kriz yönetimi bekliyor." diye konuştu. 

Deprem için beyin egzersizleri önerisi

Deprem korkusuyla baş etmek için "kabul egzersizleri" yapılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Tarhan, Japonların da kullandığı 'Acceptance Commitment Therapy' (Kabul ve Kararlılık Terapisi) tekniklerini önerdi. 

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, egzersizlerin temel adımlarını şöyle açıkladı:

“Korkuya şefkatle yaklaşmak; korkuyu reddetmek yerine onu kabul etmek gerekiyor. Özellikle çocuklar, ebeveynlerinin tepkilerine göre şekilleniyor. Anne-baba soğukkanlı olursa çocuk da korkuyu daha kolay yönetiyor. Nefes ve kas gevşeme egzersizleri; bedenle iletişim kurarak geçmişte aşılmış stresli durumları hatırlamak, şükran duygusunu artırmak önemli. ‘Şu anda sağlıklıyım, şu anda bilincim yerinde’ gibi olumlu düşünceler zihni rahatlatır. Zihinsel sığınak oluşturmak; büyük bir anlamın parçası olduğunu hissetmek kişiye güç verir. İnanç sistemlerinde olduğu gibi yüksek bir varlığa güvenmek, evrende bir düzen olduğunu görmek insanı rahatlatır. Panik anında yalnız olmadığını bilmek çok önemli.”  

Sosyal temas travma etkisini azaltıyor!

Deprem gecesinde insanların aileleriyle birlikte olma ihtiyacının arttığını gözlemlediklerini belirten Prof. Dr. Tarhan, "Bu içgüdüsel bir davranış. Sosyal temas travmanın etkisini azaltır." dedi. 

Travmalar, anlam arayışını yoğunlaştırıyor…

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, travma anlarında insanların anlam arayışının yoğunlaştığını belirterek, "Böyle anlarda insan hayatı, değerleri, ilişkileri ve benlik algısını yeniden gözden geçirir. Korkuyu kabul egzersizi yapmak, kendine şefkatle yaklaşmak ve geçmişi pozitif değerlendirmek önemlidir.” ifadesinde bulundu.

Kontrol duygusu yüksek olan kişilerin korkuyu daha yoğun yaşadığını dile getiren Prof. Dr. Tarhan, “Özellikle panik bozuklukta bu durumun sıkça görülür. Bütçesi milyar doları bulan bir şirketi yöneten bir iş insanı, kendi tansiyonunu yönetemediğini söylemişti. Çünkü insanın kontrol edebileceği ve edemeyeceği şeyler vardır." diye konuştu. 

Çocuklarda travma yönetimi nasıl olmalı?

Çocukların deprem gibi travmatik olaylardan etkilenme biçiminin yaş gruplarına göre değiştiğini kaydeden Prof. Dr. Tarhan, 0-6 yaş arasındaki çocukların en çok bağlılık ilişkisine ihtiyaç duyduğunu söyledi. Prof. Dr. Tarhan, "Deprem anında çocuklar mutlaka anne-baba ile birlikte olmalı. Onların yanında olmak, beyinde güven ve sevgi hormonu oksitosin salgılanmasını artırıyor." şeklinde konuştu.

6 yaş sonrası çocukların ise olayları sorgulamaya başladığını ifade eden Prof. Dr. Tarhan, "Bu yaş grubundaki çocuklar 'Neden oldu? Bana bir şey olur mu? Sana bir şey olur mu?' gibi sorular sorar. Bu dönemde çocukları susturmak yerine, onları dinlemek çok önemli. Konuşmak değil, duygularını ifade etmelerine izin vermek gerekir." dedi.

Anne-baba tutumunun çocukların travmaya karşı dayanıklılığını doğrudan etkilediğini vurgulayan Prof. Dr. Tarhan, "Büyük insan tepkisi beklemeyelim ama büyük insan gibi yaklaşalım. Çocuğun kendini değerli ve güvende hissetmesi, bu dönemin en önemli kazanımıdır." İfadesinde de bulundu.

Gençlerin deprem kaygıları ve psikolojik tepkileri ne?

Gençlerin deprem kaygıları ve psikolojik tepkileri üzerine de değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Tarhan, özellikle ergenlik dönemindeki gençlerin yaşadığı kimlik sorgulamalarının, anlam arayışlarının doğal olduğunu vurguladı.

Ergenlik döneminin “Ben kimim? Nereye yönelmeliyim? Niçin?” gibi soruların yoğunlukla sorulduğu fırtınalı bir dönem olduğunu belirten Prof. Dr. Tarhan, “Bu yaş grubunda varoluş ve anlam sorgulaması yapmaları sağlıklı bir gelişim göstergesidir. Deprem gibi büyük olaylar da bu sorgulamaları tetikleyebilir. Eğer ergenler bir grup içinde güvenli bir ortamdaysalar birbirlerine desteklerler. Dış arkadaşlık aileden daha önemlidir. Ergenlik döneminin doğası budur. Aileler bu dönemde ergenlere akıl vermekten çok onların fikirlerine başvurmalı. 'Sence ne yapabiliriz?' gibi sorularla aidiyet duygusu güçlendirilmelidir. Bu yaklaşımın bile terapötik etkisi olur” diye konuştu.

Narsistler depremden daha fazla korkar!

Narsistik kişilerin dışarıdan korkmuyormuş gibi görünebileceklerini ancak depremden en çok korkan gruplardan biri olduklarını ifade eden Prof. Dr. Tarhan, “Narsistik kişiler, güçlü görünme zorunluluğunda oldukları için korkularını gizlerler. Aslında güçlü bir karaktere sahip değillerdir; sadece güçlü rolünü oynarlar. Kritik anlarda, örneğin bir depremde, en hızlı kaçış tepkisini gösterenler arasında olabilirler." açıklamasında bulundu.

Zorluklar, daha büyük bir anlamı kavrama fırsatı sunar! 

Türkiye'nin zor bir coğrafyada bulunduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Tarhan, son dönemde toplumda ‘kalabalıklar içinde yalnızlık’ kavramının yaygınlaştığını belirtti. 

“Üzerine bir de deprem kaygısı eklendiğinde toplumda geleceğe dair umutsuzluk duyguları artabiliyor. Ancak Türkiye geçmişte çok daha büyük krizleri aştı. İstiklal Savaşı, I. Dünya Savaşı gibi büyük zorluklar yaşandı. O dönemlerde bir amaç vardı; şimdi de toplum olarak yeni bir amaç belirlememiz gerekiyor." diyen Prof. Dr. Tarhan, yaşanan zorlukların insanlara daha büyük bir anlamı kavrama fırsatı sunduğunu vurguladı.

Kucaklayıcı, kapsayıcı bir ortama ihtiyaç var!

Herkesin kendini sorgulaması gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Tarhan, “Türkiye'de şu andaki bu gerilim ortamını hak etmiyor. Şu anda Türkiye'yi kucaklayıcı, kapsayıcı bir ortama ihtiyaç var. Şu anda herkesin kendisini sorgulaması gerekiyor. Bu olaylar bize ne öğretti diye düşünmeliyiz.” diye konuştu. 

Türkiye'deki sosyal yapıdaki çözülmelere de dikkat çeken Prof. Dr. Tarhan, aile sistemindeki çöküş, gençlerin evlilikten uzaklaşması, ekonomik sıkıntılar ve yalnızlık gibi sorunların toplumun genel ruh halini olumsuz etkilediğini kaydetti. 

Gençlere güven ve adalet duygusu verilirse sorunların büyük kısmı çözülür

Bu olumsuzluklara rağmen, toplumsal barışı sağlayacak ortak bir anlamın bulunabileceğini ancak toplumda ciddi bir kaygı ortamı olduğunu dile getiren Prof. Dr. Tarhan, "Şu anda toplumda savaş ortamı ruh hali hâkim. İnsanlar gelecekle ilgili güven ve ümit duygusunu hissedemiyor. O yüzden yeni bir amaç ve vizyon ortaya konulması gerekiyor. Kurtuluş Savaşı döneminde olduğu gibi ortak bir amaç etrafında birleşilirse, toplumdaki stresin ve olayların yüzde 50’si azalır." dedi.

Toplumun sessiz kalmasının da riskli olduğuna değinen Prof. Dr. Tarhan, karamsarlığa kapılmadan umutla hareket edilmesi gerektiğini vurguladı. Özellikle genç nesilde adalet beklentisinin yüksek olduğunu belirten Tarhan, "Gençler kötü değil. Masumiyet arayışı içindeler. Onlara güven ve adalet duygusu verirsek, sorunların büyük kısmı çözülür." şeklinde sözlerini tamamladı.

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı : BEYAZ

BENZER HABERLER

Yorum Ekle

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir

PUAN DURUMU
O AV P
1 Galatasaray Galatasaray 12 25 29
2 Fenerbahçe Fenerbahçe 12 25 28
3 Trabzonspor Trabzonspor 12 18 25
4 Samsunspor Samsunspor 12 18 23
5 Göztepe Göztepe 12 15 22
6 Beşiktaş Beşiktaş 12 21 20
7 Gaziantep FK Gaziantep FK 12 17 19
8 Alanyaspor Alanyaspor 12 12 15
Tamamını Göster
15 Kasımpaşa Kasımpaşa 12 11 10
16 Kayserispor Kayserispor 12 13 9
17 Eyüpspor Eyüpspor 12 6 8
18 Karagümrük Karagümrük 12 12 7
O AV P
1 Bodrum FK Bodrum FK 13 32 27
2 Pendikspor Pendikspor 13 26 26
3 Amed Sportif Amed Sportif 13 30 26
4 Esenler Erokspor Esenler Erokspor 13 32 25
5 Arca Çorum FK Arca Çorum FK 13 23 25
6 Erzurumspor Erzurumspor 13 23 23
7 Vanspor FK Vanspor FK 13 18 20
8 Bandırmaspor Bandırmaspor 13 17 20
Tamamını Göster
17 Ümraniye Ümraniye 13 8 11
18 Manisa FK Manisa FK 13 16 10
19 Hatayspor Hatayspor 13 12 4
20 A.Demirspor A.Demirspor 13 8 -17
O AV P
1 Arsenal Arsenal 11 20 26
2 M.City M.City 11 23 22
3 Chelsea Chelsea 11 21 20
4 Sunderland Sunderland 11 14 19
5 Tottenham Tottenham 11 19 18
6 Aston Villa Aston Villa 11 13 18
7 M. United M. United 11 19 18
8 Liverpool Liverpool 11 18 18
Tamamını Göster
17 Burnley Burnley 11 14 10
18 West Ham United West Ham United 11 13 10
19 N. Forest N. Forest 11 10 9
20 Wolves Wolves 11 7 2
O AV P
1 Bayern Munih Bayern Munih 10 35 28
2 RB Leipzig RB Leipzig 10 20 22
3 B. Dortmund B. Dortmund 10 16 21
4 VfB Stuttgart VfB Stuttgart 10 17 21
5 Leverkusen Leverkusen 10 24 20
6 Hoffenheim Hoffenheim 10 21 19
7 E. Frankfurt E. Frankfurt 10 23 17
8 Werder Bremen Werder Bremen 10 15 15
Tamamını Göster
15 Augsburg Augsburg 10 14 7
16 St. Pauli St. Pauli 10 9 7
17 Mainz 05 Mainz 05 10 10 5
18 FC Heidenheim FC Heidenheim 10 8 5
O AV P
1 Real Madrid Real Madrid 12 26 31
2 Barcelona Barcelona 12 32 28
3 Villarreal Villarreal 12 24 26
4 Atletico Madrid Atletico Madrid 12 24 25
5 Real Betis Real Betis 12 19 20
6 Espanyol Espanyol 12 15 18
7 Athletic Bilbao Athletic Bilbao 12 12 17
8 Getafe Getafe 12 12 17
Tamamını Göster
17 Valencia Valencia 12 11 10
18 Girona Girona 12 11 10
19 Levante Levante 12 16 9
20 Real Oviedo Real Oviedo 12 7 8
O AV P
1 Inter Inter 11 26 24
2 Roma Roma 11 12 24
3 AC Milan AC Milan 11 17 22
4 SSC Napoli SSC Napoli 11 16 22
5 Bologna Bologna 11 18 21
6 Juventus Juventus 11 14 19
7 Como Como 11 12 18
8 Sassuolo Sassuolo 11 14 16
Tamamını Göster
17 Parma Parma 11 7 8
18 Genoa Genoa 11 8 7
19 Verona Verona 11 6 6
20 Fiorentina Fiorentina 11 9 5
O AV P
1 PSG PSG 12 24 27
2 Marsilya Marsilya 12 28 25
3 Lens Lens 12 21 25
4 Strasbourg Strasbourg 12 24 22
5 Lille Lille 12 23 20
6 AS Monaco AS Monaco 12 24 20
7 Lyon Lyon 12 18 20
8 Rennes Rennes 12 19 18
Tamamını Göster
15 Brest Brest 12 14 10
16 Nantes Nantes 12 11 10
17 Lorient Lorient 12 14 10
18 Auxerre Auxerre 12 7 7
O AV P
1 PSV Eindhoven PSV Eindhoven 12 40 31
2 Feyenoord Feyenoord 12 31 28
3 Alkmaar Alkmaar 12 25 24
4 Ajax Ajax 12 22 20
5 FC Utrecht FC Utrecht 12 22 19
6 FC Groningen FC Groningen 12 17 19
7 NEC Nijmegen NEC Nijmegen 12 29 18
8 FC Twente FC Twente 12 20 16
Tamamını Göster
15 PEC Zwolle PEC Zwolle 12 14 12
16 Excelsior Excelsior 12 11 10
17 Telstar Telstar 12 14 9
18 Heracles Heracles 12 17 9
SEO Paketleri